Balıklama Dalmalı İstanbula - Ufuk Kaan Altın - Mylos Kitap
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97.50 TL | 97.50 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97.50 TL | 97.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97.50 TL | 97.50 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97.50 TL | 97.50 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97.50 TL | 97.50 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 97.50 TL |
Havale / Eft | 97.50 TL |
Posta Çeki | 97.50 TL |
Kapıda Ödeme | 112.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Balıklama Dalmalı İstanbula - Ufuk Kaan Altın - Mylos Kitap
Benim Güzel Lokantalarım ve Meyhanedeyiz Yine Bu Gece kitaplarıyla gastronomi yazınında kendine özgü anlatımıyla dikkat çeken Ufuk Kaan Altın, Balıklama ile İstanbula dalıyor bu kez.
İlk iki kitabında olduğu gibi kısa sürede çok kazanmayı hedefleyenleri, müşterisine evine gelmiş bir konuk gibi davranmayan müesseseleri ve derdi popülerlik olanları eleyip sadece dürüstçe işini yapmaya uğraşan lokantaları anlatıyor.
İnsanın doğaya yaptığı zulmü, kimse yapmamıştır. Her geçen gün bilinçsiz, çoğu zaman kaçak, yasadışı avcılık yüzünden balıklarımızın kökünü kuruttuk neredeyse. Para, iktidar ve güç sahibi olma hırsı, zalimliği de beraberinde getiriyor maalesef. Oysa çok değil, bundan 30-40 sene önce o kadar bereketliydi ki denizlerimiz... O devirlerin kıyısına yetişti Ufuk Kaan Altın. Mesai bitimi köşedeki emektar balıkçıdan çifti 2.5 kuruşa aldığı palamutları, koca koca erkek kalkanları getiren babasından öğrendi balığın önemini. Zengin, varlık içinde yaşayan bir ailenin oğlu olduğu sanılmasın. Normaldi bu, çünkü balık bol ve ucuzdu 70lerde. Ne olduysa ondan sonra oldu zaten.
Sonuç; ara ki bulasın balığı artık. Lüfer yok, yavrularını bu isimle satıyorlar, denetlenmediği için. Uskumru yok, çiroz yapasın. Yazarın yetişemediği yılların krallarından kılıç zaten yok. Kalkan desen, o kadar az çıkıyor ki fiyatını görüp yanına yaklaşamıyorsun. Örnekler çoğaltılabilir... Çoğunu yitirdik ama kalanları korumak için yapılabilecekler hâlâ var.
Yine dostlarını, ailesini serüvenine ortak eden Altın, hem kendi geçmişine bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu, hem de İstanbulun kıyılarında gezdiriyor; hâlâ ayakta kalmayı başarmış, her şeye rağmen işini özenle, şevkle yapan balık lokantaları nezdinde.
Yolculuğuna ortak olurken yitirdiğimiz geçmişin değerlerini düşünmeye sevk ediyor sizi bir yandan da. Biraz da o güzel günlere ağıttır bu kitap. Ve geleceğe umutla bakma düşü. Öyle okunsun isteriz...