Hodorçur - Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati - Raffaele Gianighian - İletişim Yayınevi
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6.00 TL | 6.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6.00 TL | 6.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6.00 TL | 6.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6.00 TL | 6.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6.00 TL | 6.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 6.00 TL |
Havale / Eft | 6.00 TL |
Posta Çeki | 6.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Hodorçur - Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati - Raffaele Gianighian - İletişim Yayınevi
Hodorçur, Raffaele Gianighian’ın 1915 Ermeni Soykırımı sırasında yaşadıklarının birinci ağızdan aktarımı. Gianighian, henüz 9 yaşında bir çocukken, ailesinin, sevdiklerinin katledilmesine bizzat şahit olan, iyi kalpli komşularının ve şansının da yardımıyla, ismini, dinini değiştirme pahasına da olsa hayatta kalmayı başarabilmiş, trajediden 60 yıl sonra büyük acıların yaşandığı köyüne geri dönüyor, anılarının peşine düşüyor. Gördükleriyse aslında bu acının, bu kadar zaman sonra bile ne kadar büyük izler bırakabildiğinin kanıtı niteliğinde... Gianighian’ın yaşadığı acılar zihninde öyle yer etmiş ki, o günlerden bahsederken
hiçbir ismi, yer adını atlamıyor. Hepsini adeta bir tarihçi gözüyle kayda geçiriyor. Katliamdan seneler sonra köyünü gezerken, onu eski haliyle hatırlıyor, aktardığı detaylarla okura bir doğa manzarası çiziyor. Hayatta kalma arzusu, insanlara güvenme isteği, sadece kendisininkilere değil, sevdiklerinin, akrabalarının acılarına da tanık olmuş bir insan için şaşırtıcı ama aynı zamanda ilham verici nitelikte... Babama konuşmaya gidiyorum. Derenin etrafından sinirotlarından topluyorum: Yüzümdeki ve alnımdaki yaralara onlardan sürüyorum. Babamın mezarının üzerine uzanıyorum.
Güneş yüzümü yakarken kalkıyorum. Karnım aç, olsun, bir hafta bile aç kalmaya alışkınım. Dereye gidiyorum, soyunuyorum, suyun içinde yürüyüp yüzümü yıkıyorum. Dere kıyısından sinirotu yaprakları bulup yaralarıma ilaç yapıyorum. Ceketimi giyiyorum. Tabiatın sabah şarkısını dinliyorum. Babamın o tatlı sesi kulaklarımda çınlıyor: “Sana kötülük yapan insanları unut evlat. İyilik ve sevgi hayattır, insanı sev.”