Lebib Efendinin Miraciyesi - Emrah Gündüz - Fenomen Yayıncılık

%
15
İNDİRİM
9786257351492
%
15
İndirim
200.00 TL
170.00 TL
Temin süresi 2-4 iş günüdür.
Ödeme Bilgisi

Kredi kartı peşin yada taksitli, banka havalesi ve kapıda nakit ödeme ile satın alabilirsiniz.

Kargo Bilgisi

Lebib Efendinin Miraciyesi - Emrah Gündüz - Fenomen Yayıncılık

İslamiyet sonrası gelişen Türk edebiyatında dinî konuların halkın aydınlatılması veya daha açık hale getirilmesi amacıyla yazıya aktarıldığı görülmektedir. Anadolu topraklarında başlarda ilim dili olan Arapça ile yazışma dili olan Farsçanın da etkisiyle bu dillerde yazılmış örnek metinler, dinî temaların Türk edebiyatına geçişini kolaylaştırmış ve bu türden eserlerin yazılmasına zemin hazırlamıştır. İlk örneklerine daha çok mensur olmak kaydıyla Arap edebiyatında rastlanılan Hz. Peygamber (s.a.) merkezli miraç ve mucize metinleri bu dinî temalardan bazılarıdır. Klasik Türk edebiyatında Arap ve Fars edebiyatlarına nazaran daha fazla örnekleri görülen ve Hz. Peygamber’e duyulan derin sevgi ve sadakatin ürünü olarak nitelenen miraciyeler/miraçnameler ağırlıkla işlenen nazım türlerindendir. Edebiyat tarihimizde bu türden eserlerin yazımı şairlerce âdeta bir gelenek, bir vazife olarak addedilmiştir. Bilindiği üzere Kuran-ı Kerim ve içerisinde geçen peygamber kıssaları klasik Türk edebiyatının beslendiği temel kaynaklardandır. Hatta edebiyatımızda yazılmış bazı edebî metinler yalnızca bazı ayetlerin yorumlanması üzerine inşa edilmişlerdir. Kıssa-i Yusuf metinleri Yusuf suresi; Mucizat, Delailü’n-Nübüvve, Mevlîd metinleri mucizeye işaret eden Necm, Kamer ve İsrâ sureleri; Kıssa-i Enbiya metinleri ise Kuran’daki muhtelif sureler üzerine kaleme alınmışlardır. Kuran’da net ve kesin bir şekilde geçmese de bazı müfessir ve muhaddislerce miraç hadisesi üzerine indirildiği iddia edilen Necm suresi 1-18. ayetler ile İsrâ suresinin 1. ve 60. ayetleri miraciye/miraçname metinlerinin yazılmasına kaynaklık eden Kuran ayetleri olarak dikkatleri çeker. Bu ayetlerin yanı sıra güvenilir hadis ravileri kaynak gösterilerek kaleme alınan miraciyeler, genel itibariyle didaktik tarzda yazılmış olup; müstakil bir tür olarak edebiyatımızda vücut bulmuştur. Klasik Türk edebiyatında miraç temasının daha önceleri Mevlid, Siyer ve Naat türleri altında ya da divanlar içerisinde bir bölüm hâlinde işlendiği görülürken, sonraları ayrı bir tür adı olacak şekilde, miraciye/miraçname adı altında tamamen bağımsız ve müstakil olarak ele alındığı görülür. Bu bağlamda edebiyatımızda yazılmış miraciye metinlerini Prof. Dr. Metin Akar’ın ve Prof. Dr. Mehmet Arslan’ın kategorize ettikleri şekliyle 5 grupta toplamak mümkündür. Bunlar müstakil, divanlarda, mesnevilerde, mevlitlerde ve muhtelif eserlerdeki miraciyelerdir. Kitabımızın konusunu teşkil eden Lebib Efendi’nin Miraciye’si bu sınıflandırmada müstakil formda kaleme alınmış metin kategorisine dâhildir. Lebib Efendi, tezkirelerde ve kaynak eserlerde hakkında çok fazla bilgi bulunmayan ve 18. yy. sonlarında yaşadığı düşünülen bir şairdir. Zira tespit ettiğimiz ve tek eseri olduğunu düşündüğümüz Miraciye’sinden başka kaydedilmiş bir eserine rastlanılmamıştır. Miraciye hakkında, zamanın Diyarbakır müftüsü ve Kasım Paşa Medresesi müderrisi Ebu’l-Vefa Ahmed Hilmi (1841-1902) mülkiyet düştüğü eser için, “Bî-nazîr (eşsiz)”; kitabın diğer sahibi Derviş Nureddin 1862’de bağışladığı eser için, “Nüshati’n-nâdiretü’l-mi‘râciye (Nüshası nadir miraciye)” ifadelerini kullanmışlardır. El yazması eserin, kayıtlardan hareketle, 1792 tarihinden önce yazıldığı düşünülmektedir. Miraciye, tek nüsha olup Amerika Birleşik Devletleri New York Columbia Üniversitesi

Sayfa:
237 Sayfa
Kağıt:
2. Hamur Kağıt
Boyut:
16.00x24.00 cm
Basım Yılı:
Mayıs 2022
Barkod:
9786257351492