Leyla Şerif Emin - Türkçenin Rumeli Yakası - Kolektif - Büyüyen Ay Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 247.50 TL | 247.50 TL |
2 Taksit | 123.75 TL | 247.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 247.50 TL | 247.50 TL |
2 Taksit | 123.75 TL | 247.50 TL |
3 Taksit | 86.63 TL | 259.88 TL |
4 Taksit | 65.59 TL | 262.35 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 247.50 TL |
Havale / Eft | 247.50 TL |
Posta Çeki | 247.50 TL |
Kapıda Ödeme | 262.50 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Leyla Şerif Emin - Türkçenin Rumeli Yakası - Kolektif - Büyüyen Ay Yayınları
Leyla S¸erif Emin, Türkçenin Rumeli Yakası isimli bu eserini üç ana bölümde kompoze etmis¸. Zaten kitabın bas¸lıgˆı, bu üç alt bas¸lıgˆı fısıldıyor pes¸inen: I·nsan, dil, edebiyat. Ki bu üç temel kavram, zaten bir kültürü, bir cogˆrafyayı, bir cogˆrafyanın hayat s¸eklini en iyi aksettiren ayna... Dil ise belki de bunların en mühimidir, zira “insan”ı belirleyen, s¸ekillendiren bir aygıttır dil. I·nsan, birbiriyle uyumlu çalıs¸tıgˆında asıl ve anlamlı semeresini veren akıl ve dille insandır. Çünkü insan olmanın mazhariyeti ve mesuliyeti, akıl ve dilin müs¸terek mesaisiyle ikrar ve idrak edilir.
Türkçe hâlâ suyun iki tarafını kopmaz bagˆlarla bagˆlamakta; kelimeler ve kelimelerin arkasına gizlenmis¸ gelenekler, örfler, hayat biçimleri yani kısaca kültürümüz ve medeniyetimiz, Türkçe sayesinde tamlıgˆını ve insicamını sürdürmektedir. Bugün bütün engellere, bütün güçlüklere ragˆmen Balkan topraklarında, özellikle Bulgaristan’da, Batı Trakya’da, Makedonya ve Kosova’da s¸air ve yazarların birer dil nöbetçisi, birer dil is¸çisi sıfatıyla yazmaları ve üretmeleri, dergiler çıkartmaları, sanal ortamlar kurmaları, radyo programları düzenlemeleri hatta televizyonlarda Türk- çenin ve Türk kültürünün varlıgˆını yas¸atmaları çok büyük bir mânâ ifade etmektedir. Esasen Balkanlara gitmemis¸, Balkanları görmemis¸, bir Rumeli Türk’ünün varlık kavgasını dil üzerinden yapıs¸ını gözlemlememis¸ insanların bu gerçegˆi anlaması çok kolay degˆildir.
Merhum Mimar Dr. Ekrem Hakkı Ayverdi, Türkiye’de dil tasfiyesi zamanlarında her gün Arapça ve Farsça kökenli olması yüzünden Türkçeden atılan kelimelerin ardından s¸öyle söylermis¸: “Türkçeden her gün bir kelime atıldıgˆında bir çocugˆumu kaybetmiş kadar üzülüyorum.” Biz de bugün bir Balkanlı Türk s¸airin/yazarın yeni bir s¸iirini okudugˆumuzda veya yeni bir kitabını elimize aldıgˆımızda bir çocugˆumuz olmus¸ gibi seviniyor; dilimiz, edebiyatımız ve medeniyetimiz namına övünüyor ve s¸ükrediyoruz.