Suriye Direnişi - Ahmet Varol - Asalet Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 210.00 TL | 210.00 TL |
2 Taksit | 105.00 TL | 210.00 TL |
3 Taksit | 73.50 TL | 220.50 TL |
4 Taksit | 55.65 TL | 222.60 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 210.00 TL |
Havale / Eft | 210.00 TL |
Posta Çeki | 210.00 TL |
Kapıda Ödeme | 225.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +15,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Suriye Direnişi - Ahmet Varol - Asalet Yayınları
Günümüzde, ABD, İsrail ve Avrupa’nın adeta “yeryüzü tanrıları” gibi tüm dünyayı sıkı bir denetim altında tuttuğu, her olayın onların bilgisi ve kontrolü dâhilinde gerçekleştiği, hatta onların planı olmadan bir taşın bile yerinden oynamayacağına dair yaygın bir kanaat hâkimdir. Bu kanaat, çoğu zaman vakıayı sağlıklı bir şekilde görmeyi ve gerçeklerle yüzleşmeyi engellemektedir. Bu anlayış, olayları açıklamak için komplo teorilerine yönelmeyi kaçınılmaz kılmakta, bu teorilerde de merkezî rol daima ABD ve İsrail’e verilmekte; neredeyse her gelişme bu iki aktör üzerinden anlamlandırılmaktadır. Ne var ki, bu varsayımları başkaları için geçerli görenler, aynı değerlendirmeyi kendi pozisyonları için yapmaktan ısrarla kaçınmaktadır. Bu yaklaşımı esas alırsak, Baas rejiminin on üç yılı aşkın bir süredir sürdürdüğü savaşı da yine ABD ve İsrail’in bir planı çerçevesinde gerçekleştirdiğini; dolayısıyla İran ve Rusya’nın da Suriye’de kendi çıkarları için değil, bu plana hizmet etmek üzere bulunduğunu kabul etmemiz gerekir. Ancak bu, tarihsel ve siyasî gerçeklikten uzak, indirgemeci bir bakış açısıdır.
Komplo teorilerinin rahatlatıcı dünyasında oyalanmayı bırakıp sahadaki gerçeklere yöneldiğimizde, hakikat tüm açıklığıyla ortaya çıkacaktır. Kendi halkına savaş açan Baas diktatörlüğü, kendi meşruiyetine ya da toplumsal desteğine değil; Rusya ve İran’ın sağladığı askerî, siyasi ve ekonomik desteklere yaslanarak ayakta kalabilmiştir. Ancak Rusya’nın Ukrayna’da yeni bir cephe açmak zorunda kalması ve İran’ın bölgesel gelişmeler nedeniyle beklenen desteği sürdürememesi, bu rejimi taşıyan dayanakların zayıflamasına yol açmıştır. Neticede bu koltuk değneklerinin çekilmesiyle birlikte Baas rejiminin çözülme süreci de hız kazanmıştır.
Bu çalışmada, hem Baas rejimi dönemi hem de Suriye’nin adalet arayışıyla geçen yakın tarihinde yaşanan gelişmeler; olayların seyri, aktörlerin rolleri ve dönüşüm süreçleri adil, insaflı ve gerçekliğe dayalı bir perspektifle ele alınmıştır. Gayemiz, hakikatin izini sürmek, yaşananlara ışık tutmak ve bu zorlu süreci tarihin hafızasına emanet etmektir.