Sanki Her Şey Daha Dün Gibi - Hilmi Yavuz - Everest Yayınları
Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır. |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 65.00 TL |
Havale / Eft | 65.00 TL |
Posta Çeki | 65.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Sanki Her Şey Daha Dün Gibi - Hilmi Yavuz - Everest Yayınları
Üç sayfayı doldurduk galiba. Bana kalırsa daha da yazarım. Yağmurlu Fatih gecelerini. Beyazıtta bir lokantada içilen biraları. Yolları ve anıları. Eski zaman aşklarını. Dostumuz Faik Baysal acaba yine sigara dumanlarıyla ılıklaşmış gürültülü kahvelerde, mermer bir masada demli çaylar ve askıda yavaş yavaş kuruyan yağmurlu paltoların arasında iğrilmiş oturup yazıyor mudur? Çifte Kumrular Sokağına çıkan yeni asfaltın köşesinde yükselen büyük yapıların önünde, o köşebaşında bir gün olur yine durur uzun uzun konuşur muyuz?
Bana yine tıpkı Paris’te son gördüğün Tempete sur Washington filmini anlattığın gibi, yeni filmleri, aydınlık lacivert bir ilk yaz gecesinde, Tepebaşı’ndan Unkapanı’na doğru inerken anlatır mısın? Aradan uzun günler geçmesine karşın, seni sanki biraz önce olmuşçasına taşkın, kararsız ve kesik kesik yüreklendiren bir anıyı, sözgelimi Vatan’ın tavanarasında geçmiş, ya da şimdi Ahmet İhsan’ın daracık ve yumru yumru merdivenlerinden çıkan birini... Bir askerî tıbbiyeliyi, Ankara’da içkili bir geceyi... Yine anlatır mısın?
Bir gün Fatih’le Saraçhanebaşı arasına, ya da Edirnekapı’ya kadar yine ağaçlar olacak. Ama hep vardılar onlar değil mi Oktay Ağabey?